11 Ağustos 2010 Çarşamba

.


Ekleyen: İSTANBUL KÜLTÜR SANAT

-Neyzen Tevfik- Saba Taksim Tevfik, 24 Mart 1879 pazartesi günü Muğla'nın Bodrum ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Hasan Fehmi Bey aslen Samsun-Bafra ilçesine bağlı Kolay Beldesindendir. Neyzen, babasının Bodrum'da sık sık uğradığı Tepecik cami yakınındaki kahveye gelen dervişlerin üflediği neye vurulur, ney üflemek ister. Ancak babası Hasan Fehmi Bey, yedi yaşındaki oğlunun öğrenim hayatını olumsuz etkiler düşüncesi ile buna izin vermez. Neyzen Tevfik'in şiire olan ilgisi de Bodrum'daki çocukluk yıllarına rastlar. Dönemin gezgin saz şairlerinden "Leylâ İle Mecnun", "Tahir İle Zühre", "Arzu İle Kamber", "Ferhat İle Şirin"... gibi halk hikâyeleri Neyzen’de şiire karşı olan ilginin başlangıcıdır. Onüç yaşındayken 1892'de, babasının "Urla Rüştiyesi"ne atanması üzerine, ailesiyle birlikte Urla'ya gider. Bir yıl sonra, usta bir neyzen olan Berber Kâzım'la tanışır ve ondan ney dersleri almaya başlar. 1893 de, ilk sar'a nöbetini geçirir. Aile büyükleri, bunu neyin etkileyici sesine bağlayarak onu bu tutkusundan vazgeçirmeye çalışırlar, bu arada okulu bırakmak zorunda kalır. Annesi ile İstanbul'a gider ve altı ay sonunda bir doktor hastalığını kontrol altına almayı başarır. Gerekli ilaçları verir ve "Neyzen'in üzerine gidilmemesini ve en çok hoşlandığı şeyleri yapmasına izin verilmesini" tavsiye eder. Ve öyle de olur. Öğrenimine ara verir ve neyi ile ilgilenmeye başlar."İzmir İdadisi"ne ( lise) başlayan Neyzen Tevfik’in sar'a nöbetleri yeniden başlar ve böylece okulu bırakır. Neyzen Tevfik, neyini koltuğunun altına sıkıştırdığı gibi İzmir Mevlevihanesi'nin yolunu tutar. O yılların İzmir'i sürgün yeridir. İstibdat (despotluk) yönetimi rahatsızlık duyduğu aydınları oraya gönderir. İzmir Mevlevihanesi de onların uğrak, dahası toplanma yeri gibidir. Neyzen Tevfik burada Tokadizade Şekip, Tevfik Nevzat, Ruhi Baba, ve Şair Eşref gibi pek çok ünlü isimle ile tanışır. Onlardan Türkçe'nin yanı sıra Arapça ve Farsça dersleri alır. Şair Eşref yalnızca dostu ve hocası olarak kalmayarak ona hicvin kapılarını da açacaktır. İlk şiiri bu günlerde, 13 Mart 1898'de Muktebes dergisinde yayımlanır. Ondokuzundayken, 1898'de, babası medrese öğrenimi için, İstanbul'a gönderir onu. Fethiye Medresesi'ne yerleştirir. Ama Neyzen Tevfik, zamanını daha çok Galata ve Yenikapı mevlevihanelerinde geçirir.Ziya Şakir, bir gün, Neyzen Tevfik'i konuşturur; tüm düşüncelerini öğrenir, ardından da ihbar eder. Daha önce tam otuz beş kez jurnal edilmiş olduğunu öğrenen Neyzen, bir süre sonra serbest bırakılır. Ama artık mimlenmiştir ve hafiyeler peşindedir. Zarar veririm endişesi ile arkadaşlarından uzak durur, kendini Beyoğlu meyhanelerine atar. Bu esnada Sütlüce Bektaşi Tekkesi'ne devam ederek Şeyh Mümin Baba'dan nasip alır. 1923'de Ankara'ya gider kardeşinin yanında 4-5 ay kalır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı ve Mustafa Kemal'i yücelten şiirler yazar. Cumhuriyet devrimlerine bağlı, onları savunan bir şairdir artık. Geçmişe, geçmişin kalıntılarına karşı acımasız bir savaşıma girişir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder